Bazı anlar vardır ki o ana her gittiğinizde hep aynı duyguları aynı yoğunlukta yaşatır. Çizgilerle Nazım Hikmet kitabının arka kapağındaki fotoğrafı ve açıklamayı ilk gördüğümde, yüzümde acı bir gülümseme belirmişti. Bir kitabın arka kapak açıklaması bu kadar akıllıca seçilebilir miydi? Kitabı okuduğum sürece bu fotoğrafa her baktığımda hep ilk andaki gibi gülümsetti. Ne bir eksik ne bir fazla.
Kitabın arka kapağı her ne kadar acı bir şekilde beni gülümsetmiş olsa da finalinde çok ağladım. Eğer üzüntüden ağlanıyorsa, bu zaten üzüntünün doğal bir sonucu olduğu ve üzüntüyü doya doya yaşattığı için garip bir huzur verir. Şayet, zamanı geri döndürememenin, haksızlıkları engelleyememenin ve insanların kötülüğünü önleyememenin imkansızlığı içinde sıkışıp kalıyor ve sinirden ağlamaya başlıyorsanız, bu ağlamak için hiç doğal bir neden olmadığı için tahmin edemeyeceğiniz kadar yıpratıcı oluyor. Bir de bu haksızlıklara uğrayan kişiler yerine kendinizi koyarsanız, o zaman bu yıpratıcılık akıl ve vicdan sınırlarının dışına taşıyor.
Nazım Hikmet'in hayatının Müjdat Gezen anlatımı ve Savaş Dinçel çizgileri ile okumak büyük bir ayrıcalıktı. Onu sevenlerin hatta sevmekten de çok ona inananların onu anlatması bambaşka olmuş. Nazım Hikmet'in hayatını öğrenmek için pek çok farklı kitap okunabilir ama Nazım Hikmet'in hayatını anlamak için "Çizgilerle Nazım Hikmet" mutlaka okunmalı.
1 yorum :
Yorumlarina katiliyorum. Bende de benzer bir iz birakti bu kitap...
Deniz
Yorum Gönder