13 Mayıs 2011 Cuma

Kitap 9: Elif - Paulo Coelho

Zülfü Livaneli'nin "Serenad" kitabını almak için kitapçıya gittim. Genelde kitapları bu kitapçıdan alıyorum. Serenad kitabını istedikten sonra bu kitabın üzerine "Elif" kitabını da koyarak bana uzattı. Çok önceden kitapciya Simyacı kitabı ile okumayi bir aliskanlik hale getirmiş olduğumu söylemiştim. Bunun üzerine kitapçı da Simyacı'nın kendisi için ayrı bir yeri olduğundan bahsetmişti. Yapmış olduğumuz bu konuşmayı unutmamış olduğunu ve Elif kitabını bu sebeple ben istemeden bana uzattığını hemen anladım. Hiç aklımda yokken bu kitabı hiç düşünmeden almis oldum...


Kitaba gelince, 10 gün gibi cok kisa bir surede bitirmeme karşın Paulo Coelho'nun diğer okuduğum kitapları kadar akıcı gelmedi. Pek çok bölümde bir önceki bölümdeki ifadelerin tekrarı vardı. Bu tekrarları manevi bir kavram olan Elif'i tam anlamıyla okurlara anlatabilmek için yapmış olduğunu düşünüyorum.


Kitaptan sevdigim bölümler;


"Mühim olan inanmak, isaretleri takip etmek, kendi menkıbemizi yaşamaktır. Er ya da geç bir şeylerin bir parçası oldugumuzu hissederiz, bunun ne oldugunu mantıkla anlayamasak bile, geleneğin dediğine bakılırsa her birimiz var olusumuzun gercek sebebini ölmeden bir saniye önce anlarmisiz, Cehennem ya da Cennet işte o an dogarmis."


"Savaşçıyı savaşçı yapan budur işte: İrade ve cesaretin aynı şey olmadığını anlamak. Cesaret, korku ve hayranlik uyandirir, irade gucuyse sabir ve azim demektir. Iradeleri cok guclu olan kadinlar ve erkekler genellikle yalnizdirlar, cunku disaridan soguk gorunurler."

"Zafere inanirsam zafer de bana inanirdi. Icinde bir tutam delilik olmayan hayat eksik bir hayattir."

"Neticede zaman ileri ya da geri sarabilecegimiz bir kaset degildir. Bunu baskalarina anlatacagini aklindan cikar. Zaman, su andir. Tadini cikar."

"Intikamla elimize tek gecenin dusmanimizla ayni seviyeye inmek oldugunu, buna karsilik affetmenin buyukluk oldugunu zahmet edip, anlatmaya degmezdi."

"Elif'teydim, her şeyin ayni yerde, ayni anda bulundugu noktada."


"Gozyaslari ruhun kanidir..."

"Dilenci nasıl ihtiyactan dilenirse, sadaka veren de ihtiyactan verir."

" - Size gore Tanri nedir? - Tanri'yi bilen tarif etmeye yeltenmez, tarif eden Tanri'yi bilmez."

"Tanri Musa'ya kendini soyle tarif etmis: "Ben, Ben'im!" Yani O ne oznedir ne nesnedir; o fiildir, eylemdir."

"Insan karsisindakini yaraladiginda kendini de yaralamis olurdu. Karsisindakine zarar vermemek icin saldirganligini dizginlemekse Huzur Yolu demekti."

"Yasamak iste boyle bir idmandir. Idman yaptikca karsimiza cikacaklara hazirlanmis oluruz. Hayat ve olum anlamini kaybeder ve geriye sadece sevincle karsilanip, huzurla alt edilen sorunlar kalir."

"Kimin her seye gucu yeter bilir misiniz? Cocuklarin. Cocuk guvensizligi korkuyu bilmez, kendi gucune inanir ve tuttugunu koparir. Ne var ki cocuk zamanla buyur. Zannetigi kadar guclu olmadigini, ayakta kalabilmek icin baskalarina muhtac oldugunu anlamaya baslar. Severse sevilmek ister ve yasadikca karsilik gorme arzusu iyice buyur. Sahip oldugu guc de dahil her seyi fedaya hazirdir, yeter ki sevdigi kadar sevilsin. Sonunda simdi bulundugumuz noktaya variriz: Kabul edilmek, sevilmek icin ne yapacagini sasirmis yetiskinler olur cikariz."

" 'Su an sadece sarilmaya ihtiyacim var' dedim ona. Insanlik kadar eski olan bu hareket, iki vucudun kavusmasindan cok daha fazlasini ifade eder. Sarilmanin anlami sudur: Sende bir tehlike sezmiyorum, yaninda olmaktan korkmuyorum, rahatlayabilir, kendimi yuvamda hissedebilirim, beni koruyan ve anlayan birisi var. Bizde birine isteyerek her sarildigimizda omrumuzun bir gun uzadigina inanilir. Lutfeni simdi saril bana."

"Seni seviyorum demeyi sadece seni affediyorum diyebilenler becerir."

"Ruyadan hemen onceki anlar olumun bir sureti gibidir. Uzerimize bir uyusukluk coker ve BEN'in ne zaman baska bir surette mevcudiyet kazandigini anlamak imkansiz hale gelir. Ruyalarimiz, bizim ikinci hayatimizdir."

Hiç yorum yok :